|
Bildiğimiz toplum yapısı gerçekten çöker miydi? Buna rahatlıkla evet diyebiliyorum ama şunu da sormadan edemiyorum: Çökse ne olurdu? Yerine, bütün o çöküntünün üstüne dünya dışında varlıkların olduğu bilgisiyle yeni bir sistem, yeni bir yapı kurulamaz mıydı? Böyle bir yeniden yapılanma için birinci koşul, bu yeni yapılanmayı vücuda getirecek insanların bu bilgiyi hazmetmiş olmalarıdır; dünyanın üstünde canlıların yaşaması amacıyla yaratılmış tek küre olmadığı bilgisinin.
Günümüzde yeni bir çağın geliyor oluşundan söz ediyoruz, bu yeni çağı mümkün kılacak bilginin dünya dışındaki varlıkları, daha da doğru bir deyişle evrende zeki hayatın varlığını da içermesi gerektiğini içerdiğinden dem vuruyoruz. Ancak, Roswell Olayı'nın üstünden 49 yıl geçtikten, bu süre zarfında dünya dışı hayatın neredeyse her türü ile ilgili binlerce film, kitap, karikatür tarafından azar azar olaya hazırlandıktan sonra bile "Merhaba Dünyalı!" sözcüklerini işitmeye hazır olduğumuzu düşünmüyorum. Belki de, daha bütünsel bir açıdan bakarsak, 49 yıllık bu örtbas harekâtının varoluş sebebi de dünya insanlığının, bir bütün olarak kendini bu sözleri işitmeye hazır hissetmeyişidir. Bizler, bütün bir insanlık olarak "Artık hazırız!" demedikçe, muhtemelen örtbasın gücü artarak devam edecektir.
Tek bir sorun var: Ya dünya dışı varlıklar artık beklemekten sıkıldıysalar? Ya bizim hâlâ hazırlanamamış olmamız sabırlarını taşırmış ise? İşte, 49 yıldır rivayetler, iddialar ve hayal ürünü hikâyeler diye ağızdan ağıza, ağızdan kaleme veya daktilo tuşlarına aktarılanlar, bu ihtimali göz önünde bulundurup, "ön hazırlık" yapmamıza izin vermek içindi.
Örtbasın yasal hale getirilmiş olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum: Amerikan vatandaşları veya dünya dışı varlıklar veya onların araçları arasındaki temaslar yasal değil, biliyor musunuz? 16 Temmuz 1969'da kabul edilen ve anayasaya dahil olan bir kanuna göre, bu türden bir temastan dolayı suçlu olan kişi, bir yıl hapse mahkum edilmek ve 5000 $ para cezasına çarptırılmak üzere arananlar listesine giriyor! NASA yönetimi, bu kişinin "dünya dışı etkiye maruz kaldığını" bir duruşma ile veya duruşma yapılmadan saptamaya ve bir mahkeme emri ile bile sona erdirilemez, belirsiz bir süre boyunca silâhlı muhafız gözetiminde karantina altına almaya yetkilendirilmiştir. Böyle keyfî bir karantinaya alınacak kişilerin sayısı ile ilgili bir sınırlama da yoktur. "Dünya dışı etkiye maruz kalma" tanımı tamamıyla NASA yönetimine kalmıştır ve anayasaya tamamen ters gelecek bir biçimde, bir kapris uğruna bile olsa bu gücü NASA yönetimine vermektedir. Pentagon'dan Dr. Brian T. Clifford, amirleri 39 yıldır UFO'ların sahtekârların şakalarından veya atmosfer olaylarından başka bir şey olmadığını söyleyerek halkı rahatlatmaya çalışmalarına rağmen, bu yasa maddesi konusunda "Bu gerçekten de şaka değil, çok ciddi bir meseledir." diyor. (9)
Durumun daha da ciddî olduğunu söyleyen başkaları da var. Roswell Olayı Zaman Çizelgesi'nde 1989 yılı hanesine düşülen Cooper açıklamasını hatırlayacaksınız. Cooper Raporu, ilk okuduğunuzda "Vay, ne hayal gücü!" diyebileceğiniz cinsten bilgilerle dolu. Ama sanırım, kanatlı bir aracın uçabileceğini iddia ettiklerinde, Wright kardeşlere de bu tarz sözler söylenmiştir. 10 Ocak 1989 tarihli ilk raporun önsözünde Milton William Cooper, artık saklanmaktan vazgeçtiğini ve her şeyi açıklayacağını anlatıyordu. Bu rapordan önce yayınladığı veya açıkladığı bilgilerin bilhassa kendi eliyle çarpıtıldığını çünkü kimliğini, mesleğini, askerdeki kaydını, haberalmadaki geçmişini, bilgileri 1972'de teslim ettiği kişinin kimliğini, o kişiyi 1974'ten beri görmediğini ve 1976'dan beri o kişiyle hiçbir şekilde iletişime geçmediğini, bağımsız olarak birileri teyit edene dek hükümeti yanıltmayı amaçladığını belirtiyordu. Bu önlemleri almıştı çünkü eğer MJ-12, geçmişindeki gibi iş görmeye devam ediyorsa eğer, bu rapor onun ölüm emri olacaktı. En sonunda, M.W. Cooper hakkındaki bilgiler, biri Tony Pelham adlı bir gazeteci olan ve birbiri ile bağlantıları olmayan iki kişi tarafından teyit edildi ve Cooper, artık üstünde herhangi bir değişiklik yapılmayacağını bildirdiği raporunun detaylarını halka aktarmaya başladı.
-MİLTON WİLLİAM COOPER RAPORU-
M.W. Cooper, Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri'nde assubay iken, Pasifik Filosu Komutanlığı Haberalma Brifing Ekibi'nin bir üyesi olarak görev yapmakta olduğu sırada, 1972 yılında gördüğü enformasyonları birer birer anlatıyordu. Bütün gördüklerini olabildiğince doğru aktarabilmek için ipnotik regresyon seansına girdiğine yemin ediyordu. |
|