ANASAYFA
 
Evrende Zeki Hayat
Ufo Nedir?
Tarihçe
Etkinlikleri
Nato ve DDV
1947 Roswell
Temaslar
51. Bölge
Bilimsel Kanıtlar
Basında UFO
UFO Resimleri
Resim Kategorileri
UFO Gözlem Formu
UFO Filmler
Bize Ulaşın
Site Haritası
Diğer UFO Kazaları
Türkiye UFO Raporu
 
 
 
 

Meteorlarla ilgili araştırmaları şu şekilde özetleyebiliriz. Biliyorsunuz dış uzaydan dünyamıza sürekli olarak meteor yağmurları olmaktadır. Dolayısıyla dünyamıza dış uzaydan gelmekte olan bazı partiküller var. Bunların üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda bilim adamları organizma sporlarına rastlamışlardır. Aminoasitlere, Yağ asitlerine, Hidrokarbonlara ve organik bileşiklere rastlamışlardır. Hatta Meteoritlerden alınan bir kültür bile oluşturulmuştur.

Yapay Atmosfer araştırmaları 1953 yılında Stanley Miller adlı bilim adamının dünyanın oluşumu sırasındaki atmosferini laboratuvarda yapay olarak meydana getirmesiyle başlamıştır. O atmosfer çok ilginçtir. Metan, Su buharı, Amonyak, Karbondioksit ve Siyanhidrik asit bileşiklerinden oluşmuştur. Görüldüğü gibi bunların hepsi su buharı hariç şu anda canlılar olan bizler için zehir durumundadır. Yani dünyada canlılık şu an bizler için zehir sayılabilecek bir ortamda başlamıştır. Yapılan bu araştırmaların sonucuna göre Evrende canlılığın, hayatın meydana gelebilmesi için suyun ve oksijenin şart olmadığını göstermektedir.

Dünya Dışı Zeki Hayatla ilgili olarak ihtimal hesaplarına dayalı bu tahminlerin yanısıra Radyoteleskoplarla yapılan araştırmalar da ilerliyordu. Dünya Dışı Zeki Hayat'ın radyo astronomik araştırmasıyla ilgili olarak 1959 yılında "Nature" dergisinde yayınladıkları bir makalede (Yıldızlar Arası Haberleşme Araştırmaları) galaktik uygarlıklarla bağlantı kurmada en ideal frekansın Nötral Hidrojenin frekans çizgisi (1420 Megacycles / sn) olabileceğini söylüyorlardı. Bundan 1 yıl sonra (1960) Amerikalı Astronom Frank Drake'in yönetiminde West - Virginia (Batı Virjinya) Grean Bank'daki ulusal radyoastronomi gözlem evinde "Ozma Projesi"nin uygulamaya konulduğunu görüyoruz. Bu projeyle 11 ışık yılı uzaktaki Epsilon Eridani ve Tau Geti yıldızları ele alınmıştı.

Bu çalışmadan 2 yıl sonra (1962) ünlü Rus Astronomu Shklovsky'nin "Evren, Hayat, Zeka" adlı kitabının yayınlanmasına tanık oluyoruz. Bundan 3 yıl sonra (1965) Amerikalı Astronom Carl Sagan, Shklovsky'le birlikte bu konuda ortaklaşa bir araştırma yaparak, konunun temel eserlerinden olan "Evrende Zeki Hayatı" meydana çıkardılar. Tüm bu gelişmeler Rus ve Amerikan uzay bilimcilerini Eylül 1971'de Ermenistan Akademisi'ne bağlı Byurakan Astrofizik gözlemevi'nde bir araya getirdi. Dünya'nın çeşitli ülkelerinden gelen gözlemcilerin önünde bu iki ülkenin en seçkin uzay bilimcileri "Dünya Dışı Uygarlıklarla Haberleşme" konusunu enine boyuna tartıştılar.

Uluslararası nitelikte Byurakan, Dünya Dışı Uygarlıklarla Haberleşme Konferansından sonra (1979) konuyla ilgili olarak ABD'de önemli bir adım görüyoruz. Zeki sinyallerin Radyoteleskoplarla dinlenmesiyle ilgili olarak "Search For Extra Terrestrial Intelligence" (SETI) adıyla Jet Propolsion Labaratuar'ında bir proje başlatıldı. Planetary Society tarafından kurulup, organize edilen SETI projesi yakında (1984) genişletildi. Meta MegaChannel Extra Terrestrial Asey) adı verilen bu genişlemeyle projenin kapsamı 64 kat artırılmıştır. Harvard Üniversitesi'nden Paul Horowitz'in Harvard Koleji'ni Oakridge'deki radyoteleskopunu 7 Mart'ta kullanmaya başlamasıyla araştırma fiilen başlamıştı. O günden beri 84 - foot (feet) genişliğindeki çanak anten zeki sinyaller yakalayabilmek için 131.000 kanal taradı. (1985) yılında devreye sokulması düşünülen yeni genişletme ileri bir seferde 8.4 milyon kanal'ın aranması olanağı doğmuş olmaktadır. "Araştırmanın bu şekilde genişletilmesi onu dünyanın en büyük analiz edicisi haline getirmiş olacaktır. Özellikle bizim için yayım yapmasa da herhangi bir dünya dışı medeniyeti belirleyebileceğiz." demektedir. (Alıcının yapımcısı, fizikçi ve elektronik uzmanı Horowitz) Cihaz Arecibo, Puerto Rico'daki 1000 feet'lik dev çanak antende sınandı. Bu deneme sırasında güneşe benzer 200 adet yakın yıldız tarandı programın 1988'e kadar sürdürüleceği bildirilmektedir. (Astronomy, Mart 1988) Bu çalışmaların paralelini Rusya'da da görüyoruz. Örneğin, Gorki gözlemevi Müdürü Prof. Vesvolod Troitsky, "Başka medeniyetlerin bizi elektromanyetik dalgalarla taradığına kuvvetle inanıyoruz. Bunun sonuçlarını er veya geç alacağız" demektedir. Prof. Troitsky'nin belirttiğine göre Kuzey Kafkasya Dağları'nda yeni ve büyük gözlemevi 1973'te açılmıştır. Bu gözlemevinin optik teleskobu Palomar Dağı'ndaki 200 inçlik teleskoptan daha büyüktür. Radyoteleskobu ise 2000 feet çapındadır. Bu iki teleskop zeki sinyallerin saptanması çalışmalarında dönüşümlü olarak kullanılacaktır. Moskova Devlet Üniversitesi Radyo Astronomi Direktörü olan Prof. Josif Shklovsky dünya dışı bir medeniyetle temasın çok yakın olduğunu ifade etmektedir. Tüm bu gelişmelerin paralelinde dünyanın çeşitli üniversitelerinde konuyu incelemek amacıyla "Ekzobiyoloji" adı altında dünya dışı hayatı araştıran kürsüler kuruldu. Bunlara örnek olarak: Alabama, Mississipi, Hamburg, Kiel, Utretch, Mainz, Boston Üniversiteleriyle Edison Sommunity, Moorpark Junior, Victor Halley ve Londra'da ki Marley Koleji'ni gösterebiliriz.

 
1 2 3