|
- 1947 ROSWELL -
"Bu ilk yıllarda Birleşik Devletler Hava Kuvvetlen ve CIA, Dünya Dışı Varlık Sırrı üstünde tam bir kontrole sahiptiler... Daha sonraları istihbarat topluluğunu ve özellikle de dünya dışı varlıklarla ilgili uğraşları yönetmek üzere Ulusal Güvenlik Yasası (NSA) çıkarıldı." "NSC-10/1 ve NSC-10/2 sayılı kanun maddeleri, örtbas kapasitesini daha da artırdılar... NSC-10/1 ve NSC-10/2 sayılı maddeler; her şey geçene ve başarılı olana dek tepelerde bulunan hiç kimsenin hiçbir şey bilmek istemediği biçiminde yorumlandı. Bu yasa maddeleri, Başkan ve enformasyon arasında bir tampon vazifesi görüyorlardı. Bu tamponun, olayların hakikî mahiyetine dair bazı sızıntıların olması durumunda Başkan'ın bu konuda bir şey bildiğini inkar etmesini sağlamak için bir araç olması düşünülmüştü. Bu tampon daha sonraki yıllarda, bilhassa, yönetime gelen diğer Başkanların, dünya dışı varlıkların mevcudiyeti hakkında Gizli Hükümet ve istihbarat Topluluğu'nun öğrenmelerine izin verdiğinden daha fazlasını içeren bilgiden uzak tutmak için kullanıldı. NSC-10/2; gizlice toplanan ve o zamanın bilimcilerinden oluşan bir inceleme paneli oluşturdu ancak o inceleme paneli, MJ-12 adıyla anılmamaktaydı. Bu NSC notları ve gizli icra Emirleri, dört yıl geçmeden kurulacak olan MJ-12'nin yaratılış sahnesini hazırlamaktaydı. Devlet Bakanı James Forrestal bu gizliliğe itiraz etmeye başladı. Halkın tüm bunları bilmesi gerektiğine inanan çok idealist ve inanan bir insandı. Muhalefet partisinin ve Kongrenin liderleriyle dünya dışı varlık sorunu hakkında konuşmaya başladığında, Başkan Truman onu istifaya davet etti. Daha sonra Forrestal'ın bir sinir buhranı geçirdiği ve Bethesda Deniz Kuvvetleri Hastanesi'ne kaldırıldığı söylendi. Aslında Forrestal'ın yeniden konuşmaya başlayacağından korkuluyordu, hastaneye yatırılarak izole edilmiş ve inanırlılığı zedelenmişti. 22 Mayıs 1949 günü sabahın erken saatlerinde CIA ajanları Forrestal'ın boynuna bir çarşaf bağladılar, bir ucunu odanın içinde bir yere sabitlediler ve James Forrestal'ı pencereden aşağı attılar. Çarşaf yırtıldı ve adam düşerek öldü. Örtbasın ilk kurbanlarının birincisiydi."
1947 Ocak ayı ile 1952 Aralık ayı arasında suya veya karaya düşen en azından 16 uzay aracı, 65 dünya dışı varlık cesedi ve 1 canlı dünya dışı varlık ele geçirildi. Bunlara ek olarak bir uzay aracı ise patladı ve bu olaydan hiçbir şey ele geçirilemedi... UFO gözlemleri o kadar çok sayıdaydı ki mevcut haberalma organlarını kullanarak her bir olayın ciddî biçimde incelenmesi ve yalanlanması imkânsız hâle geldi."
"13 Şubat 1948'de Aztec / New Mexico'da platforma benzer bir tepede bir uzay aracı bulundu. 25 Mart 1948'de Aztec / New Mexico yakınlarındaki Hart kanyonunda bulunan bir diğerinin ise çapı 35 metreydi. Bu iki araçtan, toplam 17 dünya dışı varlık cesedi ele geçirildi. Çok daha önemli bir keşif ise, her iki aracın içinde çok büyük sayıda insan organlarının depolanmış olmasıydı. Bir dünya dışı varlık, başını kaldırmıştı ve paranoya, 'bilen' kişiler arasında çabucak yayılıverdi. Güvenlik örtüsü, Manhattan projesinin üstündekinden de kalındı. İlerleyen yıllarda, bu olaylar dünya tarihinde en sıkı muhafaza edilen gizler hâline geldi. Amerika'nın en gözde bilimcilerinden özel bir grup örgütlendi ve 1947 Aralık ayında, bu olayı incelemek üzere Proje Sign adını aldılar. Proje Sign, 1948 Aralık ayında Proje Grudge hâline geldi. Benim ve Bill English'in de gördüğü, okuduğu ve halka açıkladığımız tartışmalı 'Grudge 13' belgesini de içeren düşük dereceli bir derleme ve dezenformasyon projesi olan Blue Book (Mavi Kitap), Grudge Projesi altında meydana getirildi. Düşen araçları, canlı veya ölü dünya dışı varlıkları toplamak üzere 'Mavi Takımlar' oluşturuldu. Mavi Takımlar daha sonra, Proje Pounce altında Alfa Takımları hâline geldiler." Proje Sign, raporlarının reddedilmesinden sonra iki kampa ayrılmış görevlilerden oluşuyordu. Bir bölümü UFO'ları reddediyorken, diğerleri ilk fikirlerinde ısrar ediyorlardı. Israrcılar, başka görevlere atandılar. 1949 Şubat ayında, geçen yıl içinde 237 vaka değerlemesi yapıldığı ortaya çıktı, bunların yüzde 20 kadarı açıklanamamıştı ve proje görevlileri, fonlarının artmasını talep ediyorlardı. Halbuki Pentagon'un niyeti farklıydı: Personel azaltıldı ve Proje Sign'ın adı Proje Grudge oldu. Tercüme edersek "Proje Kin". Doğrusu, Birleşik Devletler hükümetinin UFO olaylarına yaklaşımını pek belli eder bir addı bu. Aynı yıl 27 Aralık'ta bu projenin de sona erdirildiği açıklandı; ancak Proje Grudge bu kez gizli çalışmaya başlamıştı.
1949 ROSWELL "EBE"
"1949 yılındaki Roswell Olayı'nda ele geçirilen canlı dünya dışı varlığa EBE adı verilmişti, isim, Dr. Vannever Bush tarafından önerilmişti ve Extraterrestrial Biological Entity (Dünya Dışı Biyolojik Varlık) tanımlamasının kısaltılmışıydı. EBE yalan söylemeye meyilliydi ve bir yıl kadar sorulan soruların sadece istediklerine cevap verdi, istenilmeyen bir cevap verilmesi gereken sorular, cevaplanmadan kaldı. Esaretin ikinci yılında bir ara açılmaya başladı ve EBE'den alınmaya başlanan bilgiler, en hafif tabiriyle, irkilticiydi. Açıklamalarının derlenmesi ile Sarı Kitap denilen kitap oluşmaya başladı. Yıllar sonra Bill English ve benim Grudge 13 belgelerindeki diğer fotoğraflar arasında gördüğümüz fotoğrafları da çekildi. 1951'de EBE hastalandı. Tıbbî personel EBE'nin hastalığının sebebini saptayamıyorlardı ve sonuç çıkarabilecekleri bir bilgi de ellerinde yoktu. EBE'nin metabolik sistemi klorofil bazlıydı ve gıdaları enerjiye, bitkilerinkine çok benzer biçimde çeviriyordu. Atık malzeme ise bitkiler gibi çıkartılıyordu. Bir botanik uzmanının çağrılmasına karar verildi. Dr. Guillermo Mendoza adında bir botanikçi, denemek ve iyileşmesine yardımcı olmak üzere görevlendirildi. Dr. Mendoza, dünya dışı varlık biyolojisi üstünde bir uzman hâline geldi. EBE'yi kurtarmak ve teknolojik olarak üstün olan bu ırktan yararlanmak için Birleşik Devletler, 1952 yılında uzayın engin boşluklarına yardım çağrıları yollamaya başladı. Çağrı cevapsız kaldı ama proje, hâlâ sürüyor."
BİNBAŞI JESSE MARCEL ROSWELLDE GÖRDÜĞÜ NESNENİN HAVA BALONU OLMADIĞINI ANLATIYOR:
"Gördüğüm şey bir hava balonu değildi. O sıralarda hem bize hem de yabancılara ait olup da havada uçan hemen hemen her şeyi tanıyordum. Ayrıca siviller veya ordu tarafından kullanılan her türlü hava gözlem balonu veya radar izleme cihazına da aşinaydım. Bu şey kesinlikle bir hava veya izleme cihazı değildi, herhangi türden bir uçak veya füze de değildi. Ne olduğunu bilmiyorduk. Biz sadece parçalarını topladık. Daha önce ve doğrusunu söylemeli o günden beri de hiç görmediğim bir şeydi. Ne olduğunu bilmiyordum ama bizim tarafımızdan inşa edilmiş bir şey değildi ve kesinlikle hava balonu falan değildi." Jesse Marcel, enkaz alanında bulduğu döküntüler konusunda da son derece net konuşuyordu. "Her türden malzeme vardı: 2 santimetrekare kadar, üzerlerinde hiç kimsenin çözemediği hiyeroglifler olan küçük kirişler vardı. Bunlar sanki hafif balsa ağacı tahtasına benziyorlardı, aşağı yukarı aynı hafiflikteydiler ancak hiç de tahtadan yapılma değillerdi. Esnek olmasına karşın çok serttiler ve yanmıyorlardı. Çok miktarda garip, rengi kahverengi ve son derece sağlam olan parşömene benzeyen bir malzeme ve çok sayıda tenekeye benzeyen ama asla teneke olmayan parçalar da vardı. Elektroniğe ilgi duyduğum için elektronik ekipmana veya araçlara benzeyen bir şeyler arıyordum ama hiçbir şey bulamadım. |
|