-14 Mayıs 1959: Muğla Yerkesik’te çok sayıda kişinin gözlemleme fırsatı bulduğu bir başka olay yaşandı. Saat 15.05 sularında parlak bir cismin yaklaşık 2000-3000 m. yükseklikte seyretmekte olduğu görüldü. Halk bu uçan gizemli cismi hayretler içinde izlerken, birdenbire bir patlama sesi duyuldu ve cisim 3 parçaya ayrıldı. Bu 3 parça bir süre ayrı yönlerde uçtuktan sonra tekrar birleşip küre biçimini aldı ve uzaklaşarak kayboldu.
-23 Ağustos 1965: Ankara’dan yapılan bir gözlem sivil ve askeri havaalanlarında görevli yetkililer tarafından da doğrulanmıştır. Kuzeydoğu yönünde ve ufuk çizgisinin hemen üzerinde hareket etmeden duran UFO, bir saniye içinde sırayla mavi, beyaz, yeşil, sarı ve kırmızı renklere bürünmüş ve biçimsel değişikliklere uğramıştı.
-23 Ağustos 1966: İstanbul Kandilli Gözlemevi’nden bir UFO’nun fotoğrafı çekildi. Gözlemevi astronomlarından biri 6 inçlik aynalı bir teleskopla her zamanki güneş gözlemlerini yaparken, uzun bir cismin güneşin önünden geçtiğini gördü. Olay beklenmedik bir anda gerçekleştiğinden cisim fotoğraflanamadı.
Birinci gözlemden tam 17 dakika sonra, gökyüzünde ilkinden daha küçük ve yuvarlak bir nesne görüldü. Bu bir tür öncü UFO görünümündeydi. Astronomlar cismin fotoğrafını çekmeyi başardılar ve incelenmek üzere Amerika’daki Harvard Gözlemevi’ne gönderdiler. Cisim ilk başta insan yapımı bir uydu olarak nitelendirildi, fakat daha sonra Case Teknolojisi Enstitüsü bilim adamlarından Victor Slabinski, fotoğraftaki cismin insan yapımı bir uydu olmadığını açıkladı. Sonunda bu tartışmaya NASA da karıştı ve cismin dünya yapımı bir uydu olmadığını onayladı. Sonuçta fotoğraflanan cismin bir UFO’dan başka bir şey olamayacağı ortaya çıktı.
-Eylül 1969: Ankara göklerinde ısrarlı bir şekilde dolaşan UFO’nun kimliğini belirlemek üzere Eskişehir ve Ankara’dan jetler havalandı. Ancak pilotlar 12km. ye kadar tırmanmalarına rağmen bir sonuç elde edemeden geri döndüler. Gözlemciler UFO’yu huni biçiminde parlak bir nesne olarak tanımlıyorlardı. 1 Ekim 1969 tarihli gazeteler şöyle yazıyordu: “Ankara semalarının davetsiz misafiri heyecan uyandırdı. Meçhul cismi yakalamak için jetler uçuruldu. Şehrimiz semalarına dadanan meçhul cisim, Ankara’daki meteoroloji ilgililerini, Hava Kuvvetleri mensuplarını ve bir kısım halkı geçen Cumartesi gününden beri meraktan meraka sürüklemiştir."
Meteoroloji Genel Müdürü Ümran Çölaşan bu cismin ‘Başka dünyalardan gelmiş olabileceğini ve içinde, örneğin, Marslıların bulunabileceğini’ ifade etmiştir.”
ASKERİ PİLOT UFO’YLA 25 DAKİKA UÇTU, 05 Eylül 1975
5 Eylül 1975 saat 22.30’da Kayseri’den havalanan C-47 tipi askeri nakliye uçağının Kaptan Pilotu Yüzbaşı Mehmet Öksüm , yıldızlarla dolu bulutsuz bir havada uçarken karşılaştıkları devasa cismi anlatıyor :
“ Uçuşumuz devam ederken , bir anda bizden daha arçak irtifada , ay parlaklığında bir cisim ortaya çıktı . 6-7 katlı bir apartman büyüklüğündeydi ve bize doğru yaklaşıyordu . Kabindeki zile basarak diğer uçuş ekibini de çağırdım ve 7 kişi heyecan içerisinde cismi izledik. Uçağın tüm ışıklarını kapatarak rotamızı Adıyaman’a çevirdik. O sırada cisim , elips şeklini almış ve ortasından açılmaya başlamıştı. Gümüş rengiydi. A 25 dakika sonunda ve cisim bir bisiklet tekerleğine benzemişti. 3-4 kilometre yarıçapındaydı. Bizden uzaklaşmıyordu. 3-4 metre açığından karşılıklı geçtik. Sol tarafımızdan geçiyordu. İçine baktım , karaltılar görülüyordu fakat bir şey seçemiyorduk . |